Ana içeriğe atla

5

Doğum günün kutlu oldu yakışıklım. Bloğa baktım da hiç doğum günü yazısı yazmamışım.Sadece birinci doğum günün için hazırladığım video ve fotoğraf kolajını eklemişim bloğa. Zaten son 3 yılda doğum gününe denk gelen dönemlerde bloğa yazı yazma işini sallamışım. Dolayısı ile 5nci doğum günün ve geçmiş doğum günlerin ile ilgili bir yazı yazmak farz oldu. Çünkü doğum günü kutlamalarımız ailemizin önemli ritüellerinden. Neredeyse ortalama bir Türk ailesinin oğluna ya da kızına kına gecesi veya düğün hazırlığı yaptığı gibi girişiyorduk bu doğum günü kutlama hazırlıklarına. İlk ikisinde senin dünyadan haberin yoktu. Genelde doğum günü telaşı ilk üç yıl için anne babaların işgüzarlığı zaten. Bir makalede ilk doğum günü kutlamasının bebek için ufak çaplı bir travma olduğunu okumuştum hatta. Dış çevre kavramı gelişmemiş bir çocuk için o kalabalık ve gürültü yapabileceğiniz en gaddarca plan diyordu pedagog. 3 yaşından sonra doğum günü kutlamasının ne demek olduğunun farkına ancak varabildin ve artık kutlama yapmayı sen ister oldun. Ama itiraf etmem gerekir ki son doğum gününden sonra da artık ben biraz yoruldum. Hatta annenle gelecek sene seni doğum günü kutlamasından vaz geçirmek için nasıl kandırabileceğimizi konuşuyoruz. Şimdiye kadar bulabildiğimiz tek fikir doğum günü kutlamalarının bebekler için olduğunu ve artık kocaman bir çocuk olduğun için öyle teferruatlı bir kutlamaya gerek olmadığını söylemek. Pek işe yarayacağını düşünmüyorum ama. Keşke eforumuzu idareli kullansaydık. Lazım olan yerde ve zamanda yani :) İşte tecrübe de böyle bir şey. Yaşayarak ediniliyor. Neyse done is done gavurların deyimiyle. Şimdi sana geçmişten günümüze doğum günü kutlamaların nasıl geçmiş bir özetleyeyim. 
Bir kere ben sürpriz yapmayı seven biriyim. Hazırlıklarla uğraşmayı, şaşırtmayı seviyorum. Konu sen olunca da kendimi adadım olaya doğal olarak.
Doğum günlerinin ana malzemesi pastalar. Senin doğum günü pastalarını ilki dışında internetten bulduğum Nesrin Tong adında bir pasta ustasına yaptırdım. Usta diyorum çünkü fani hayatımda kutladığım ve gördüğüm doğum günlerinde pasta dediğin şey yuvarlak üstü çikolata ve meyve kaplı tatlı bir şey olurdu. Nesrin hanıma aklından geçeni, ve hayalini anlatıyorsun, ya da bir resim veriyorsun o doğum günü sabahı sanat eseri olarak teslim ediyor. Pastalarda süper lezzetli. Hep çikolata parçacıklı fıstıklı pasta yaptırıyoruz. Onu da annen seçti.
Pastaları genellikle o dönemde neye tutkunsan o konseptte yaptırdık. İlk doğum günü pastanı o dönem iş arkadaşım olan ve yavaş yavaş hobi olarak pastacılık işine giren Vildan'a yaptırmıştık. Konu da araba delisi olmandan dolayı arabalardı. Senin deyiminle alabaydı :) 
İlk doğum günün en acemi olduğumuz doğum günüydü. İşin bokunu çıkarmadığımız dönemdi. Evde minik bir kutlama planlamıştık. Öyle yüzlerce arkadaşımız yok zaten. Annenin ve benim ortak tanıdığımız genellikle de çocuklu olan aileleri davet ettik. Ben sabah daha önceden Vildan'a sipariş ettiğimiz pastayı ve partinin olmazsa olmazı uçan balonları almaya gittim. Annen ve anneannen ikram edilecek yiyecekleri dünden beri hazırlıyorlardı zaten. Evi de doğum gününe yakışır bir şekilde süslemeye çalıştık. 
5nci yaş günün hariç her doğum gününde, o yıla ait resim ve videoları seçip, o dönem sevdiğim bir müzik eşliğinde bilgisayarda kolajlar hazırlardım. Parti neredeyse video da orada çalıyordu. İlk yılında o kadar çok resim ve video çekmiştik ki bir kaç gün önceden her birini tek tek izleyip seçmiş, kesip birleştirmiş ve 10-15 dakikalık videolar yapmıştım. Doğum günü partin boyunca tv'de o dönüp durmuştu. İlk doğum günün için hazırladığım kolajlar eski yazılarda var istersen bakarsın oradan. Tekrar buraya eklemeyeyim şimdi. 
Ersan-Ebru ve Derin ablan, Serkan-Ümmühan ve Erim, Aslı-Ahmet ve Melis Su, Fatih-Ayşe ve Tuna davetlilerdi. Tabi her doğum gününün demirbaşı çekirdek ailemiz ve dayınla beraber çocuklar hariç 12 kişi evimizin salonunda sıkış tıkış gürültü patırtıyla bir kaç saatlik bir kutlamayı yaptık. İlk doğum günü hediyelerini aldın. O zamanlar ne alsak kabuldü. Son iki yıldır siparişle alıyoruz hediyelerini. Pasta kesildi. Diğerlerinin tamamı senden büyük 4 çocuktunuz evde. Birlikte oynadınız. Çocuklarla ilgili sohbetlerle geçen günün ardından en nihayetinde parti bitti. Sen dünyadan bihaber şaşkın şaşkın etrafı izlerken biz heyecanlı ve telaşlıydık. Şimdi düşünüyorum da hem insanları bir dünya yoldan getirdik. Hem sen huysuzlandın partinin sonlarında ağladın. Çünkü öğle uykunu uyumamıştın ve kalabalık ve karmaşa seni germişti. Hem de biz bir dünya uğraşıp koşturmuştuk. Eğlensen ve neler olup bittiğini kavrayacak durumda olsan can feda. Daha fazlasına da değer de, senin için bir şey ifade etmediği ve çok da keyif almadığın her halinden belliydi. İşte bu yüzden birinci yaş günü anne babayı tatmin etmekten başka bir işe yaramıyor. Şimdi olsa kesinlikle yapmazdım. Bir pasta alır evde annen sen ben keser yerdik. Ardından koltukta sana sarılıp öğle uykusuna dalardım. Aşağıda ilk doğum gününden bir kaç kare var. Bak bir karış suratlı haline de gülümse. Ben seçerken çok eğlendim. Dün gibi ama 4 yıl önce. Zaman su gibi akıp geçmiş. 

   
Haftalar sonra gelen not: Doruk bu yazı lanetli babacım. Haftalar önce başladım ama hala bitiremedim. Bu taslak halindeyken bile bir iki yazı ekledim. Ama bu doğum günü yazısını bitiremedim. Uzadıkça zaman iyice büyüdü gözümde. Başka şey yazamaz oldum. O yüzden başlarken tüm doğum günlerini sığdıracağım bir doğum günü yazısı olmasını planladığım bu yazıyı burada kesmeye ve yoluma devam etmeye karar verdim :) Diğer doğum günlerini de sonra yazarım. Şimdilik bununla idare ediver. 
Bu arada yaz geldi. İlk yazılar da onunla ilgili olur. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Elmyra Duff

Uzun zamandır bir köpeğimiz olsun istiyorum ben. Her fırsatta söylerim annene. Annen köpeklerden çekinir. Köpeklerden hoşlanmaz diyemem sadece uzaktan sevmeyi tercih eder. Yanlarına sokulmaz, hatta bir köpek ona doğru yaklaşırsa genelde kaçacak delik arar. Bu yüzden köpek besleme sevdası bahçeli bir evimiz olana kadar rafa kaldırılmıştı. Ortaköy'de oturduğumuz zamanlarda kendimize ait bir kedimiz olmuştu. Mısırdı adı. Ona bakıp büyütmek bile ciddi sorumluluk istiyordu.Sonra anneannene devrettik o sorumluluğu. Kendimize zor bakıyorduk o zamanlar. :) Hayvan sevgisinin çocuk gelişiminde çok önemli bir rolü olduğu, evde evcil bir hayvan ile birlikte büyümenin çok olumlu katkıları oluğunu duyuyoruz, okuyoruz. Ama hali hazırda apartman dairesinde yaşarken, hakkını vererek evcil bir hayvanı sahiplenmeye hazır olmadığımızı ben de kabul ediyorum artık. Bahçeli bir eve geçersek ilerde ilk işim bir köpek almak olacak ama. Çünkü sen de benim gibi bayılıyorsun köpeklere. Şimdiye kadar tatsız b...

İlk Karşılaşma

B u notları tutmak için geç kalmışım belli ki. Hamileliğin öncesi ve sonrasıyla 15 aylık bir zamanı, birkaç nota sığdırmak tahmin ettiğimden de zor oluyor. İlk aklıma geldiğinde bu işe başlasaydım daha iyi olurdu belki. En azından bir yerlere not almalıymışım. Doğuma kadar birbirimizle, doğum sonrası Doruk'la o kadar meşguldük ki bir günlük tutmaya ya da herhangi bir hobiye ayıracak zaman ne yazık ki hiç olmadı. Son yazıda kaldığım yer hamileliğin sekizinci ayıydı. Evde hazırlıklar tamamlanmış, sona yaklaşan hamileliğin hediyesini beklemeye başlamıştık. Zaman azaldıkça heyecanımız da artıyordu. Son trimester de rutin kontrollerin aralığı 15 güne inmişti. Bizim de doğumu yapacağımız hastaneye karar verme zamanımız gelmişti. Aslında iki alternatifimiz vardı. Ya John Hopkins ya da Tekirdağ Devlet Hastanesi. Çok alakasız göründüğünü biliyorum. İlk tercihimiz Suzan'ın laperoskopi ameliyatını yaptırdığımız modern bir hastane olan John Hopkins'ti. Ancak Doğum Tekirdağ Devlet Hast...

Iyiligi Kalbınden Tasan Kuzu

Yepyeni bir yılın günlerini birlikte tüketmeye başladık bile oğlum. Çok şükür. Özellikle bu yılbaşı eğlenceli ve huzurlu geçti. Bir yılbaşı gecesine yakışır biçimde kar yağdı. Ben zaten yarım gün için işe gitmeyi manasız bulanlardanım. Kar da gitmeme izin vermeyince Perşembe'den Pazara 4 günlük bir yeni yıl tatilimiz oldu.  Yılın son günü neredeyse tüm gün dışarıda karla oynadık. En sevdiğin şeylerden biri. Evde "Bu sene mutlaka gideriz" diye her zaman tam takım kayak kıyafetleri bulunduruyoruz :) Kar topu oynamaya çıkarken kayak kıyafetlerimizi giydik. Üşüme ıslanma riskini azalttık böylece. Bütün çocuklar bahçedeydi. Kimi kartopu oynuyor, kimi kardan adam yapıyordu. Biz ve bir kaç kişilik proje ekibi ise iglo yapmaya karar verdik. Kamyonunun kasasında kiremit haline getirdiğimiz karlar ile igloyu inşa etmeye çalıştık. Ama tahmin ettiğimizden daha zor ve uzun sürecek bir uğraşmış. Sen minecraft evi yapıyoruz diye kendini ve diğer çocukları motive etmeye çalışs...