Ana içeriğe atla

Sanırım sonunda yaptım...

1994 yılında tanıştırılmıştım bu lanetle. Neredeyse 2003'ten beri de sigarayı bırakmam gerek diyordum. Zaman zaman azaltarak kontrol altında tutmak istesem de, genellikle kontrol altında olan ben oluyordum. İlerde bırakacağım, istediğim zaman bırakabilirim avuntuları ile 10 sene dolmuştu. İlk denememe başlamadan önce bırakmayı başaramadığım da bağımlılığımın nasıl çığ gibi büyüyen bir öz güven sorununa ve giderek azalan kendine saygıya dönüşeceğinden haberim yoktu.

Öyle de oldu. Gerçekten bırakmayı istemiyorsun derdi annen. Sürekli denedim. Ama bir yerde direncim hep kırılıyordu. Doğum günleri, yıl başları, dünya sigarayı bırakma günleri. Bunlar her zaman deneme için bahanelerimdi. Ama artık sigara ve benliğimle ilişkilerim de laçkalaşmıştı. Doğru olan şeyi bilip yapamamak kadar insanın kendini aşağılayacağı bir vaka olmaz sanırım. Her başarısız girişimden sonra böyle hissediyordum. Bunun acısını da kendimden sigara içerek çıkarıyordum. Belki de annen haklıydı. Hiç gerçekten bırakmayı istememiştim.

Sen doğmadandan yaklaşık bir yıl önce annen sigara ile olan ilişkisini çoğu kadına bahşedilen annelik güdüsünün gücü ile bir anda kesiverdi. Ben hala devam ediyordum içmeye. Senin doğumunun beni buna motive edeceğine inanırken yine bırakamıyordum. "Oğlun için bile bırakamıyorsun şu illeti" Bunu düşünmek bile berbat hissettiriyordu. Artık kendime zerre güvenim kalmamıştı. Çünkü denenecek her şeyi denemiştim. Bioresonans, Zyban, Nikotin sakızi, yalancı sigara.. Şimdi hatırladım da, gerçekten acınacak haldeymişim.

Bu kez nasıl oldu da başardım bilmiyorum. Annen Champix adında yeni bir ilaçtan bahsetti. Bağımlılığın fiziki yoksunluklarını azaltan, işi sadece sosyal alışkanlıkları yenmeye bırakan bir ilaçtı. Ben de ilk kez bu kadar kendimden emin bir şekilde bırakmaya inandım. Oğlumla daha uzun süre birlikte zaman geçirmek istiyorum dedim kendime. Kimin ne zaman buralardan gideceğini kimse bilemez. Ama buna sigara yüzünden hız kazandırmak istemiyorum artık. İlacı 1 Nisan'da kullanmaya başladım. 10 Nisan'dan beri de sigara içmiyorum. Eskiden bir gün bile içmeden duramayan ben 10 gündür sigarayla ilişkimi bitirmiş bulunuyorum. Bağımlılığım hala gün içinde beni zorluyor ama artık savaşabiliyorum onunla. Yapmam gerekeni yapabilmenin verdiği öz güven, kendine saygı ve huzur da cabası. Ama en önemlisi oğluma ihanet etmediğimi bilmenin verdiği mutluluk. Aramıza sigaranın girmesine izin vermeyeceğim için çok mutluyum. Artık onunla 5 dakikalık kaçamaklar yapmak için seni yalnız bırakmayacağım.

Ayrıca her hafta 100 lira senin oyuncak ve ıvır zıvır fonuna katkıda bulunabilirim. Bu haftanın birikimi ile sana bisiklet kaskı ve yaz için sandelet aldık. Birikenleri her hafta sonu beraber yiyeceğiz çaktırma :)

Bana her zaman destek olan meleğime, annene de anlayışı için teşekkür ederim. İyi ki varsın Suzan.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Elmyra Duff

Uzun zamandır bir köpeğimiz olsun istiyorum ben. Her fırsatta söylerim annene. Annen köpeklerden çekinir. Köpeklerden hoşlanmaz diyemem sadece uzaktan sevmeyi tercih eder. Yanlarına sokulmaz, hatta bir köpek ona doğru yaklaşırsa genelde kaçacak delik arar. Bu yüzden köpek besleme sevdası bahçeli bir evimiz olana kadar rafa kaldırılmıştı. Ortaköy'de oturduğumuz zamanlarda kendimize ait bir kedimiz olmuştu. Mısırdı adı. Ona bakıp büyütmek bile ciddi sorumluluk istiyordu.Sonra anneannene devrettik o sorumluluğu. Kendimize zor bakıyorduk o zamanlar. :) Hayvan sevgisinin çocuk gelişiminde çok önemli bir rolü olduğu, evde evcil bir hayvan ile birlikte büyümenin çok olumlu katkıları oluğunu duyuyoruz, okuyoruz. Ama hali hazırda apartman dairesinde yaşarken, hakkını vererek evcil bir hayvanı sahiplenmeye hazır olmadığımızı ben de kabul ediyorum artık. Bahçeli bir eve geçersek ilerde ilk işim bir köpek almak olacak ama. Çünkü sen de benim gibi bayılıyorsun köpeklere. Şimdiye kadar tatsız b...

İlk Karşılaşma

B u notları tutmak için geç kalmışım belli ki. Hamileliğin öncesi ve sonrasıyla 15 aylık bir zamanı, birkaç nota sığdırmak tahmin ettiğimden de zor oluyor. İlk aklıma geldiğinde bu işe başlasaydım daha iyi olurdu belki. En azından bir yerlere not almalıymışım. Doğuma kadar birbirimizle, doğum sonrası Doruk'la o kadar meşguldük ki bir günlük tutmaya ya da herhangi bir hobiye ayıracak zaman ne yazık ki hiç olmadı. Son yazıda kaldığım yer hamileliğin sekizinci ayıydı. Evde hazırlıklar tamamlanmış, sona yaklaşan hamileliğin hediyesini beklemeye başlamıştık. Zaman azaldıkça heyecanımız da artıyordu. Son trimester de rutin kontrollerin aralığı 15 güne inmişti. Bizim de doğumu yapacağımız hastaneye karar verme zamanımız gelmişti. Aslında iki alternatifimiz vardı. Ya John Hopkins ya da Tekirdağ Devlet Hastanesi. Çok alakasız göründüğünü biliyorum. İlk tercihimiz Suzan'ın laperoskopi ameliyatını yaptırdığımız modern bir hastane olan John Hopkins'ti. Ancak Doğum Tekirdağ Devlet Hast...

Saç mevzusu

Şaşkın bakışlı kurabiyem günaydın. Bu sabah yine lanet olası bir pazartesi :) Tatil bitti. Okul var. Bu sabah diğer sabahlardan farklı olarak okula seni annen ile birlikte bıraktık. O bugün izin aldı. Öğleden sonra seni pedagoga götürmek için randevu almış. Okul konusunu anlatırken bahsetmiştim;  biraz erken başladı okul hayatın ve seneye tam 5.5 yaşında ilk okula başlamış olacaksın. Buna hazır olup olmadığını merak ediyoruz. Hazır olmadığın için yapabilirliğini aşan durumlarla karşılaşırsan okuldan soğuyabileceğinden dolayı tedirginiz. Ama hazırsan da bir yıl kaybetmeni istemiyoruz. Çünkü bir kez daha ana sınıfı okumaktan da sıkılırsın diye düşünüyoruz. Bu yüzden uzman görüşü almaya karar verdik. Genel gelişimin ve okula uygunluk durumunla ilgili fikir alacağız. Okullar da bu konuda yorum yapıyor ama kaderimizi sadece onların yorumlarına bağlamak istemiyorum. Neyse bu sabah annenin de seninle okula gelmesi, dün aldığın pedallı araban, ki sabah yolda ona "nitro" adını k...