Ana içeriğe atla

Baba


Bugün çok özel bir gün. Doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi değil. Seninle benim dışımda, dünyanın geri kalanı için sıradan bir gün bugün. Dün gece eve geldiğimde ki biraz gecikmiştim. Sen, annen, anneannen, Sinan dayın ve Ebru ile yemek masasındaydın. Normalde her akşam beni görüp kapıya koşturuyorsun zaten. Bunun beni ne kadar mutlu ettiğini daha önce de yazmıştım. Ama dün gece farklı bir şey daha yaptın. Mama sandalyenden arkaya doğru bakıp beni gördüğünde, inip yanıma gelmek için dört dönerken bir yandan da sürekli baba baba baba baba diye bağırıyordun. Seni fazla bağırtmadan kucağıma aldım. İlk kez bana bilinçli bir şekilde baba dediğin andı.

Seninle geçirdiğimiz her an çok özel ama bu bambaşkaydı. Sanki bugüne kadar o an için yaşamış gibiydim. Sonra anneannen gün içerisinde bizim resimlerimizi gösterip baba baba diye söylendiğini ve aslında bunun ilk kez baba dediğin an olmadığını söyledi ama ben yine de bana ilk seslendiğin an olarak kabul etmeye karar verdim :)) Sen dünyamın en güzel şeyisin. Seni çok seviyorum.

Her ne kadar ilk kelimelerinin içinde "anne" olmasa da hafif hafif dillenmeye başlamana annen de çok sevindi. İlk baba demene de şaşırmadım çünkü ben baba kelimesine çok yatırım yapmıştım :)) Annen erkeklerin geç konuşmaya başladığı gerçeğine dayanarak kendini rahatlatmaya çalışsa da dört gözle bekliyor ilk kelimelerini.

Sessiz bir çocuk olduğunu söyleyemem, sürekli konuşuyorsun bu aralar. Sadece ne demek istediğini anlamıyoruz :)) Özellikle uykudan uyandığında, akşam eve geldiğimde durmadan bir şeyler anlatıyorsun :)) Eminim konuşmaya başladığında ilişkimiz çok daha renkli olacak...


Bu aralar yine hastayız. Doktorun son kontrolümüzde bizim de gözümüzden kaçan bir tespitte bulunmuştu. Sizin Doruk ilk yaşını doldurana kadar hiç hastalanmadı. Ne güzel diyorduk ki. Birinci yaşından sonra neredeyse her ay bir şekilde şifayı kapıyorsun babacım. Yine hafif grip ve öksürük var. İlaç kullanıyoruz. Ufak ufak atlatıyorsun gibi. Ama hastayken iştahın kapanınca annen bunalıma giriyor. Sırf o üzülmesin diye biraz yersen fena olmaz. Geçmiş olsun tosun.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Elmyra Duff

Uzun zamandır bir köpeğimiz olsun istiyorum ben. Her fırsatta söylerim annene. Annen köpeklerden çekinir. Köpeklerden hoşlanmaz diyemem sadece uzaktan sevmeyi tercih eder. Yanlarına sokulmaz, hatta bir köpek ona doğru yaklaşırsa genelde kaçacak delik arar. Bu yüzden köpek besleme sevdası bahçeli bir evimiz olana kadar rafa kaldırılmıştı. Ortaköy'de oturduğumuz zamanlarda kendimize ait bir kedimiz olmuştu. Mısırdı adı. Ona bakıp büyütmek bile ciddi sorumluluk istiyordu.Sonra anneannene devrettik o sorumluluğu. Kendimize zor bakıyorduk o zamanlar. :) Hayvan sevgisinin çocuk gelişiminde çok önemli bir rolü olduğu, evde evcil bir hayvan ile birlikte büyümenin çok olumlu katkıları oluğunu duyuyoruz, okuyoruz. Ama hali hazırda apartman dairesinde yaşarken, hakkını vererek evcil bir hayvanı sahiplenmeye hazır olmadığımızı ben de kabul ediyorum artık. Bahçeli bir eve geçersek ilerde ilk işim bir köpek almak olacak ama. Çünkü sen de benim gibi bayılıyorsun köpeklere. Şimdiye kadar tatsız b...

İlk Karşılaşma

B u notları tutmak için geç kalmışım belli ki. Hamileliğin öncesi ve sonrasıyla 15 aylık bir zamanı, birkaç nota sığdırmak tahmin ettiğimden de zor oluyor. İlk aklıma geldiğinde bu işe başlasaydım daha iyi olurdu belki. En azından bir yerlere not almalıymışım. Doğuma kadar birbirimizle, doğum sonrası Doruk'la o kadar meşguldük ki bir günlük tutmaya ya da herhangi bir hobiye ayıracak zaman ne yazık ki hiç olmadı. Son yazıda kaldığım yer hamileliğin sekizinci ayıydı. Evde hazırlıklar tamamlanmış, sona yaklaşan hamileliğin hediyesini beklemeye başlamıştık. Zaman azaldıkça heyecanımız da artıyordu. Son trimester de rutin kontrollerin aralığı 15 güne inmişti. Bizim de doğumu yapacağımız hastaneye karar verme zamanımız gelmişti. Aslında iki alternatifimiz vardı. Ya John Hopkins ya da Tekirdağ Devlet Hastanesi. Çok alakasız göründüğünü biliyorum. İlk tercihimiz Suzan'ın laperoskopi ameliyatını yaptırdığımız modern bir hastane olan John Hopkins'ti. Ancak Doğum Tekirdağ Devlet Hast...

Iyiligi Kalbınden Tasan Kuzu

Yepyeni bir yılın günlerini birlikte tüketmeye başladık bile oğlum. Çok şükür. Özellikle bu yılbaşı eğlenceli ve huzurlu geçti. Bir yılbaşı gecesine yakışır biçimde kar yağdı. Ben zaten yarım gün için işe gitmeyi manasız bulanlardanım. Kar da gitmeme izin vermeyince Perşembe'den Pazara 4 günlük bir yeni yıl tatilimiz oldu.  Yılın son günü neredeyse tüm gün dışarıda karla oynadık. En sevdiğin şeylerden biri. Evde "Bu sene mutlaka gideriz" diye her zaman tam takım kayak kıyafetleri bulunduruyoruz :) Kar topu oynamaya çıkarken kayak kıyafetlerimizi giydik. Üşüme ıslanma riskini azalttık böylece. Bütün çocuklar bahçedeydi. Kimi kartopu oynuyor, kimi kardan adam yapıyordu. Biz ve bir kaç kişilik proje ekibi ise iglo yapmaya karar verdik. Kamyonunun kasasında kiremit haline getirdiğimiz karlar ile igloyu inşa etmeye çalıştık. Ama tahmin ettiğimizden daha zor ve uzun sürecek bir uğraşmış. Sen minecraft evi yapıyoruz diye kendini ve diğer çocukları motive etmeye çalışs...