Ana içeriğe atla

Şarapçı


Sana şarapçı deme sebebim alkol muhteviyatlı içeceklere hasta oluşundan değil. Zaman zaman benim bitirdiğim bira şişelerinin dibinde kalan damlaları içmeye çalışman dışında temas ettiğin tek alkollü şey kolonyalı mendil olmasına rağmen yaptığın bir şey bize şarapçıları çağrıştırıyor.

Hala biberon kullanmaya devam ediyoruz. Suyu da, gece yatmadan önceki rutinimiz olan ayranı da biberonla içmeye devam ediyorsun. Bunlar dışında da sürekli doğal meyva suları içirmeye çalışıyoruz sana. Nar suyu, erik suyu, kompostonun suyu fark etmiyor. Meyvelerle pek aran olmasa da meyve sularına bayılıyorsun. Ama her seferinde içeceğini bitirdiğinde biberonunu söylene söylene fırlatıyorsun. Boş şarap şişesini efkar ve sinirle taşa çalan şarapçılara benzetmemiz bundan. Evde büyük koltuğun sol başı şu aralara favori barın. Biberonunu alıp oraya kuruluyorsun hemen. Hele de televizyonda ilginç bir şeyler varsa o biberon bitene kadar kımıldamıyorsun. Bitince de biberonu arkaya doğru fırlatıp daha önce ne yapıyorsan ona devam. Dışarıda da durum farklı değil. Biberon bitti mi ? Fırlat gitsin :-) Yollardan biberon topluyoruz.


Şimdilerde küçük denemeler ile bardak ve şişeden su içmen için alıştırmalar yapıyoruz ama bu huyun yüzünden cam bir bardağı sana teslim edemiyoruz :) Alışacaksın tabi zamanla. Bu içecek mevzusu ile ilgili not düşülmesi gereken başka bir olay daha var. Yatmadan önce, ya da günün herhangi bir zamanında sana ayran veya meyve suyu hazırlarken bizi gördüğünde başımız derde girebiliyor. Eğer susadıysan ya da canın meyve suyu çektiyse bizi hazırlık aşamasında yakaladığında sana biberonu verene kadar mutfağı başımıza yıkıyorsun. Benim sabırsız, meraklı, akıllı fındığım. Tatlı rüyalar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Elmyra Duff

Uzun zamandır bir köpeğimiz olsun istiyorum ben. Her fırsatta söylerim annene. Annen köpeklerden çekinir. Köpeklerden hoşlanmaz diyemem sadece uzaktan sevmeyi tercih eder. Yanlarına sokulmaz, hatta bir köpek ona doğru yaklaşırsa genelde kaçacak delik arar. Bu yüzden köpek besleme sevdası bahçeli bir evimiz olana kadar rafa kaldırılmıştı. Ortaköy'de oturduğumuz zamanlarda kendimize ait bir kedimiz olmuştu. Mısırdı adı. Ona bakıp büyütmek bile ciddi sorumluluk istiyordu.Sonra anneannene devrettik o sorumluluğu. Kendimize zor bakıyorduk o zamanlar. :) Hayvan sevgisinin çocuk gelişiminde çok önemli bir rolü olduğu, evde evcil bir hayvan ile birlikte büyümenin çok olumlu katkıları oluğunu duyuyoruz, okuyoruz. Ama hali hazırda apartman dairesinde yaşarken, hakkını vererek evcil bir hayvanı sahiplenmeye hazır olmadığımızı ben de kabul ediyorum artık. Bahçeli bir eve geçersek ilerde ilk işim bir köpek almak olacak ama. Çünkü sen de benim gibi bayılıyorsun köpeklere. Şimdiye kadar tatsız b...

İlk Karşılaşma

B u notları tutmak için geç kalmışım belli ki. Hamileliğin öncesi ve sonrasıyla 15 aylık bir zamanı, birkaç nota sığdırmak tahmin ettiğimden de zor oluyor. İlk aklıma geldiğinde bu işe başlasaydım daha iyi olurdu belki. En azından bir yerlere not almalıymışım. Doğuma kadar birbirimizle, doğum sonrası Doruk'la o kadar meşguldük ki bir günlük tutmaya ya da herhangi bir hobiye ayıracak zaman ne yazık ki hiç olmadı. Son yazıda kaldığım yer hamileliğin sekizinci ayıydı. Evde hazırlıklar tamamlanmış, sona yaklaşan hamileliğin hediyesini beklemeye başlamıştık. Zaman azaldıkça heyecanımız da artıyordu. Son trimester de rutin kontrollerin aralığı 15 güne inmişti. Bizim de doğumu yapacağımız hastaneye karar verme zamanımız gelmişti. Aslında iki alternatifimiz vardı. Ya John Hopkins ya da Tekirdağ Devlet Hastanesi. Çok alakasız göründüğünü biliyorum. İlk tercihimiz Suzan'ın laperoskopi ameliyatını yaptırdığımız modern bir hastane olan John Hopkins'ti. Ancak Doğum Tekirdağ Devlet Hast...

Iyiligi Kalbınden Tasan Kuzu

Yepyeni bir yılın günlerini birlikte tüketmeye başladık bile oğlum. Çok şükür. Özellikle bu yılbaşı eğlenceli ve huzurlu geçti. Bir yılbaşı gecesine yakışır biçimde kar yağdı. Ben zaten yarım gün için işe gitmeyi manasız bulanlardanım. Kar da gitmeme izin vermeyince Perşembe'den Pazara 4 günlük bir yeni yıl tatilimiz oldu.  Yılın son günü neredeyse tüm gün dışarıda karla oynadık. En sevdiğin şeylerden biri. Evde "Bu sene mutlaka gideriz" diye her zaman tam takım kayak kıyafetleri bulunduruyoruz :) Kar topu oynamaya çıkarken kayak kıyafetlerimizi giydik. Üşüme ıslanma riskini azalttık böylece. Bütün çocuklar bahçedeydi. Kimi kartopu oynuyor, kimi kardan adam yapıyordu. Biz ve bir kaç kişilik proje ekibi ise iglo yapmaya karar verdik. Kamyonunun kasasında kiremit haline getirdiğimiz karlar ile igloyu inşa etmeye çalıştık. Ama tahmin ettiğimizden daha zor ve uzun sürecek bir uğraşmış. Sen minecraft evi yapıyoruz diye kendini ve diğer çocukları motive etmeye çalışs...