Yılbaşından beri bir şeyler yazasım vardı Doruk. Ama hep kısa kısa notlar. Bir türlü toparlayıp yazamadım. Baktım böyle olmuyor "sevgili günlük" edasıyla anlatayım dedim bende. Kısa kısa, unutmadan.
2013 geride kaldı 5 gün önce. Nasıl bir yıldı ? Ne sen sor ne ben söyleyeyim babacım. Buna da şükür diyeyim. Nankörlük etmeyeyim. Gelen gideni aratmasın. Tatlısı tuzlusu kıvamında, ne akar ne kokar bir yıl oldu işte. Sen tek başına benim her dakikamı anlamla dolduruyorsun ya yeter adam olana.
Yılbaşı gecesi evde takıldık. Son güne kadar misafirimiz olmasını beklemiyorduk ki Tuna'ların planı değişince bize geldiler. Kankalarla geçirdik yani yılbaşı gecesini. Siz iki kafadar gece 12'yi görebilir misiniz diye merak ediyordum. Geçen yıl gece 12 olmadan sızmıştın Derinlerde :) Neyse ki hem Tuna'nın varlığı hem de bitmeyen oyunlarınız yüzünden sen de gece 2 ye kadar bizimle birlikte uyanık kaldın. Anneannen güzel bir sofra hazırlamış bize. Gece sitede havai fişekler atıldı. Tombala oynarız diye planlamıştım ama sıra gelmedi tombalaya tabi. Keyifli bir akşam oldu nihayetinde.
2013 senin için geçen her yılda olduğu gibi yeni bir okula başlamak demekti. Üç yaşından beri her yıl okul değiştiriyoruz. Öyküm, Dünya ve Avrupa derken daha ilk okula başlayamadan üç okul eskittin. Buradan okul seçiminde beceriksiz anne ve babaya sahip olduğun sonucunu çıkarabilirsin istersen, ama bu işe kafa yormadığımız, senin için en iyisini istemediğimizi düşünürsen haksızlık etmiş olursun biraz. Her arayışta senin için iyi olanı istedik. Ama hayat hep planladığın gibi gitmiyor işte. Avrupa Koleji senin ve bizim için çok doğru bir seçimdi. Çok inanarak kayıt yaptırmıştık oraya. Dengeli bir tercihti bizce. İçimde ukde kalan tek şey, daha iyi eğitim alacağına inandığım bir iki okula, maddi anlamda bizi çok zorlayabileceği ve süreklik sağlayamayabileceğimiz ihtimali yüzünden seni gönderemiyor oluşumuzdu. Ama işte kayıt aşamasında o şüphelerimizi kendimizi ikna ederek bir kenara atmış ve Avrupa kolejine yazdırmıştık seni.
2013 biterken beni yine aldı bir telaş :) Seneye ilk okula başlayacak mısın o bile belli değil henüz. Acaba imkanları zorlayıp daha iyi bir yere göndersek mi seni? Daha iyi diye düşündüğümüz okulu sevecek misin ? Bir sürü soru var babacım. Ama gönlünden geçen ne dersen, ben seneye tekrar hazırlık sınıfına gitmenden ve okulunu son kez değiştirmekten yanayım. Seninle ilgili imkanım varken risk almak istemiyorum. İleride pişmanlık duymak istemiyorum. Bu konuda ne olur ne biter ileride yazarım. Ama şimdilik düşünmeden tartmadan karar vermek istemiyor görünmekle beraber kalbimin sesi iki satır üstte yazdıklarımı yap diyor.
Bu hafta sonu hava mevsime göre güzeldi. Dışarılara attık kendimizi. Sitenin bahçesinde ve Meydan'da zaman geçirdik. Yiğitalp, Toprak ve Erim'le buluşup oynadın. Kış geldiğinden beri arkadaşlarını çok göremiyorsun. O yüzden arkadaşlarınla buluşabilmen için bir şekilde bahaneler yaratıyoruz. Çok sıcak kanlı ve tatlı bir çocuksun babacım. Başkaları ile iletişim kurmayı seviyorsun. Kendini çok güzel ifade ediyorsun. Komplekssizsin, paylaşmayı seviyorsun, sevgi dolu bir çocuksun. Seni arkadaşlarınla izlerken çok keyifleniyorum. Maşallah sana.
Bu hafta tatil işini de aradan çıkardık. Tatil fikri bile seni heyecanlandırmaya yetiyor. Kaydırakları olan bir yer istiyorsun tabi. Biz son bir kaç yıldır erken rezervasyon denen bir yöntemle tatillerimizi Ocak ayında indirimli alıyoruz. Biraz riskli tabi 7-8 ay önceden tarih belirleyip tatil almak ama neyse ki iptal sigortası yaptırabiliyorsun. Biz müdavimi olduğumuz hem senin hem bizim keyif aldığımız Özdere Club Sultan'a gitmeye niyetliydik ama, tesis uzun bir süre fiyat açıklamadı. Açıkladığında da fiyatın çok artmış olduğunu görünce bir anda bocaladık. Nereye gitsek karar veremedik bir süre. Bize her yer Paris ama tatil sana tatil olduğu için senin keyif alabileceğin yerleri listeledik. Kaydıraklı havuz olsun, kumsal olsun, deniz birden derinleşmesin, çok dalga olmasın, çok tuzlu olmasın, mümkünse lunapark olsun, çocuk kulübü olsun, ve çok pahalı olmasın. Pahalı olmasın kısmı bizimle ilgili tamam :) Bu kadar olsun olmasını sıralayınca alternatifler de bir elin parmaklarını geçmiyor tabi. Çok kararsız kaldığımızda annenle ikimiz ortak bir karar veremiyoruz genellikle. Birimizin sazı alıp bir tercih yapması gereken ana kadar diğeri sesini çıkarmaz, birimiz karar verdiğinde ise o ana kadar yorum yapmayan o tercihe itiraz eder. Neyse bu girdap bitmeyecek gibi görününce, hem içinde Çocuk Cenneti diye bir bölüm olması hem de çok uzun zamandır Fethiye'ye gitmemiş olduğumuzdan Lykia World adında bir otele yaptırdık rezervasyonumuzu. Haziran sonunda bir terslik olmazsa ayaklarımızı sokarız tuzlu suya. Videolarını sana izlettiğimde beğenmiş görünüyordun. Umarım seversin babacım. Tek tatil ne sana ne bana yetmez biliyorum. Ara ara 3-4 günlüğüne kaçarız bir yerlere.
Bu ay içerisinde Uludağ'a gideceğiz ailece. Aslında senin okul bir program yapmıştı. 3 günlük Uludağ gezisi diye bize tur programını göndermişler. Ama veli söğüşleme programı gibi olduğundan ve sınıfta katılım çok az olduğundan onlarla gitmemeye karar verdik. Şirketten arkadaşlar bir program yapmıştı. Bizde onlarla birlikte Ocak sonunda okullar kapandığı hafta sömestre tatili için kayak yapmaya gideceğiz. Ben bu yaşıma kadar hiç denemedim. Takribi 100 kg ağırlığım ve atletik olmayı yıllar önce bırakmış vücudumla bu saatten sonra zaten beni kızak paklar en fazla. Ama sen sever ve eğlenirsen sana kayak dersi aldırmak istiyorum. Fiziksel aktivitelere yatkınve hareketli bir çocuksun. Yapabilme duygusu da seni çok mutlu ediyor. Eğer denemeye korkmazsan tabi. Bakalım yaşayıp göreceğiz 2 hafta sonra. Bir sömestre tatilini, bir de Şubat 18 de kutlayacağımız doğum günü partini teskere bekleyen asker gibi bekliyorsun. Tatili hallettik. Şimdi Lego Batman temalı doğum günü hazırlığına başlamak lazım. Geçen doğum gününde çok mesai harcamıştık. Ama anladığım kadarıyla değmiş. Parti de parti diyorsun çünkü :)
Evi değiştiremedik ya babacım, değiştirmeyi bırak oturduğumuzdan beri ne bir boya yaptık ne de bir eşya aldık eve. Ya Doruk biraz büyüsün, duvarlara ve koltuklara eziyet etmeyi bıraksın o zaman yenileriz, ya da ev değiştirme durumumuz olursa oraya göre alırız diye diye 9 yıl geçmiş. Sen koltuklara ve duvarlara eziyet etmekten henüz vazgeçmedin, daha geniş ve yeni bir eve geçme hayalimiz de uzak tepelerin arkasında olduğu için bu hafta sonu annenin halılarda revizyon talebini oy birliği ile kabul edip ufak çaplı bir revizyona giriştik. Bir kaç renk değişik modelde halı geldi. Bil bakalım sen hangisini daha çok beğendin. Pembe tabi ki :) Evet evet sorma, eve pembe halı da aldık. Koltuk vardı pembe, halıyı da aldık. Şahdık şahbaz olduk.
Okulun eve çok ödev vermiyor Doruk. Arada sırada hafta içi ödevler gelse de genellikle hafta sonları 4-5 yapraklık ödevlerin oluyor. Doğru düzgün konsantre olup yaparsan hepsi 15 dakikada bitecek şeyler. Ama sen genelde bütün hafta sonuna yayılmış bir şekilde iki saat gibi bir sürede nazlana nazlana yapıyorsun ödevlerini. Bir de son dakikada haberimiz olan etkinlik ödevleri oluyor. İşte Doruğun evde hijyen konulu resimlerini çekip şu tarihte getirin. Aile üyelerinin vesikalık resmini getirin vs gibi. Ya da maille gelen ödevlerin oluyor. Bunlar için de eve yazıcı aldık hafta sonu. Ev artık tam öğrenci evi olmaya başlıyor. Bir de senin ödev için benden yardım istediğinde soruyu çözemediğim gün gelirse yaşlandığımı anlayacağım.
Geçen iki haftanın büyük bölümünde hasta olduğundan okula göndermedik seni. Yılbaşından sonraki iki gün okula giderken iyi ayak diredin. Yumuşak geçiş yapmaya çalıştık biz de. Toto yatmaya alışmış neticede.
Saat 9 gibi yarın seramik kursun olduğundan nispeten daha az nazlanarak uyudun. O kadar yoruluyorsun ki kafayı yastığa koyduktan bir kaç dakika sonra uykuya dalıyorsun bugünlerde. Geçen hafta Ebru sanatını icra etmeye başlamışsınız. Aslında kursun adı da Seramik ve Ebru zaten ama Ebruya 2 ay sonra başladınız. Öğretmenin Banu hanım resimlerini göndermiş telefonuma. Çok sevimli görünüyorsun. Çok da sevmişsin. Dün yaptığın iki çalışmayı getirdik eve. Ben de çok beğendim. Hatta birini senin ilk ebru çalışman olarak çerçeveletelim evin duvarına asalım dedim. Gerçekten de duvara asılacak gibi olmuş. Ama sonra bekleyelim dedik. Bu pazartesi lale yapmayı da öğrenecekmişsin. Çalışmalardan en güzel olanı seçer çerçeveletiriz.
Sevdiğin bir iki arkadaşın Drama kursuna gittiği için epeydir Drama dersleri almak istiyorsun. Normal müfredatta da var aslında. Ama Drama kursu için Seramik'ten bile vazgeçebileceğini söyleyince, seramiği ne kadar sevdiğini bildiğim için ikisine de göndermeye karar verdim. İkinci dönem başladığında Drama derslerine de başlayacaksın. Bir ara aikido veya jimnastiğe de yazdırmak istedim seni. Enerjini at bedenini terbiye et diye. Aikidoyu sen istemedin. Hatta Derin ablanı karate yaparken izlemeye gittik. İzlerken bile keyif almadın. Jimnastiği de ben istemedim. Hem gidenler genelde kız çocukları hem de bize uzak. Bir hafta sonumuz var. Onu da seni oradan oraya koşturarak harcamak istemedim. Bakarız bir yıl daha geçsin de. Belki Galatasaray futbol okuluna gideriz bu yaz. Denemek lazım.
Bu arada ara değerlendirme raporunu okudum internetten. Okulun veli iletişim portalı var. Oraya koymuşlar. Genellikle senden beklenen düzeyde tüm kriterler. Veli toplantısında da öğretmeninin altını çizdiği bir iki konu hariç. Benim tarihe not düşmek istediğim bir konu var sadece. Öz bakım ve hijyen :) Bu konuda hep beraber sınıfta kaldık babacım. Çok pis çocuksun vesselam. Biraz bu işe eğilmek lazım. Kötü mü örnek olduk sana bilmiyorum ki. Dün yaşadığım iki olayı anlatayım sana sen de gül. Eve dönerken baktım arabada parmağını burnuna sokup kıymetli maden arayışına girmişsin. Babacım yapma hoş bir şey değil bu dedim. "Merak etme baba öğretmenim bakmadığı zaman yapıyorum" dedin. Bir diğeri de dün evde Playstation oynarken bir saat arayla altına iki kez çişini kaçırdın. Olur böyle şeyler babacım ama sık sık tuvalete gidersen belki kaçırmazsın altına dedik. Cevabın şu oldu: "Hayır baba. Benim çişim yok. Hastalık geçmiş olabilir belki. Hastalıktan kaçıyo çiş" :) Dün çok güldüğüm son şeyide yazıp yazıyı bitireyim. Eve dönerken okulda çok şey öğrendiğimizden bahsediyorduk. Sen de bana "baba ben okulda yüzgeçlerin kullandığı patelleri bile öğrendim bugün biliyor musun?" dedin. Bir süre sonra yüzgeçin dalgıç patelin palet olduğunu anlayabildik tabi. Çok güzel öğrenmişsin babacım. Böyle devam :) Seni çok seviyorum.
2013 geride kaldı 5 gün önce. Nasıl bir yıldı ? Ne sen sor ne ben söyleyeyim babacım. Buna da şükür diyeyim. Nankörlük etmeyeyim. Gelen gideni aratmasın. Tatlısı tuzlusu kıvamında, ne akar ne kokar bir yıl oldu işte. Sen tek başına benim her dakikamı anlamla dolduruyorsun ya yeter adam olana.
Yılbaşı gecesi evde takıldık. Son güne kadar misafirimiz olmasını beklemiyorduk ki Tuna'ların planı değişince bize geldiler. Kankalarla geçirdik yani yılbaşı gecesini. Siz iki kafadar gece 12'yi görebilir misiniz diye merak ediyordum. Geçen yıl gece 12 olmadan sızmıştın Derinlerde :) Neyse ki hem Tuna'nın varlığı hem de bitmeyen oyunlarınız yüzünden sen de gece 2 ye kadar bizimle birlikte uyanık kaldın. Anneannen güzel bir sofra hazırlamış bize. Gece sitede havai fişekler atıldı. Tombala oynarız diye planlamıştım ama sıra gelmedi tombalaya tabi. Keyifli bir akşam oldu nihayetinde.
2013 senin için geçen her yılda olduğu gibi yeni bir okula başlamak demekti. Üç yaşından beri her yıl okul değiştiriyoruz. Öyküm, Dünya ve Avrupa derken daha ilk okula başlayamadan üç okul eskittin. Buradan okul seçiminde beceriksiz anne ve babaya sahip olduğun sonucunu çıkarabilirsin istersen, ama bu işe kafa yormadığımız, senin için en iyisini istemediğimizi düşünürsen haksızlık etmiş olursun biraz. Her arayışta senin için iyi olanı istedik. Ama hayat hep planladığın gibi gitmiyor işte. Avrupa Koleji senin ve bizim için çok doğru bir seçimdi. Çok inanarak kayıt yaptırmıştık oraya. Dengeli bir tercihti bizce. İçimde ukde kalan tek şey, daha iyi eğitim alacağına inandığım bir iki okula, maddi anlamda bizi çok zorlayabileceği ve süreklik sağlayamayabileceğimiz ihtimali yüzünden seni gönderemiyor oluşumuzdu. Ama işte kayıt aşamasında o şüphelerimizi kendimizi ikna ederek bir kenara atmış ve Avrupa kolejine yazdırmıştık seni.
2013 biterken beni yine aldı bir telaş :) Seneye ilk okula başlayacak mısın o bile belli değil henüz. Acaba imkanları zorlayıp daha iyi bir yere göndersek mi seni? Daha iyi diye düşündüğümüz okulu sevecek misin ? Bir sürü soru var babacım. Ama gönlünden geçen ne dersen, ben seneye tekrar hazırlık sınıfına gitmenden ve okulunu son kez değiştirmekten yanayım. Seninle ilgili imkanım varken risk almak istemiyorum. İleride pişmanlık duymak istemiyorum. Bu konuda ne olur ne biter ileride yazarım. Ama şimdilik düşünmeden tartmadan karar vermek istemiyor görünmekle beraber kalbimin sesi iki satır üstte yazdıklarımı yap diyor.
Bu hafta sonu hava mevsime göre güzeldi. Dışarılara attık kendimizi. Sitenin bahçesinde ve Meydan'da zaman geçirdik. Yiğitalp, Toprak ve Erim'le buluşup oynadın. Kış geldiğinden beri arkadaşlarını çok göremiyorsun. O yüzden arkadaşlarınla buluşabilmen için bir şekilde bahaneler yaratıyoruz. Çok sıcak kanlı ve tatlı bir çocuksun babacım. Başkaları ile iletişim kurmayı seviyorsun. Kendini çok güzel ifade ediyorsun. Komplekssizsin, paylaşmayı seviyorsun, sevgi dolu bir çocuksun. Seni arkadaşlarınla izlerken çok keyifleniyorum. Maşallah sana.
Bu hafta tatil işini de aradan çıkardık. Tatil fikri bile seni heyecanlandırmaya yetiyor. Kaydırakları olan bir yer istiyorsun tabi. Biz son bir kaç yıldır erken rezervasyon denen bir yöntemle tatillerimizi Ocak ayında indirimli alıyoruz. Biraz riskli tabi 7-8 ay önceden tarih belirleyip tatil almak ama neyse ki iptal sigortası yaptırabiliyorsun. Biz müdavimi olduğumuz hem senin hem bizim keyif aldığımız Özdere Club Sultan'a gitmeye niyetliydik ama, tesis uzun bir süre fiyat açıklamadı. Açıkladığında da fiyatın çok artmış olduğunu görünce bir anda bocaladık. Nereye gitsek karar veremedik bir süre. Bize her yer Paris ama tatil sana tatil olduğu için senin keyif alabileceğin yerleri listeledik. Kaydıraklı havuz olsun, kumsal olsun, deniz birden derinleşmesin, çok dalga olmasın, çok tuzlu olmasın, mümkünse lunapark olsun, çocuk kulübü olsun, ve çok pahalı olmasın. Pahalı olmasın kısmı bizimle ilgili tamam :) Bu kadar olsun olmasını sıralayınca alternatifler de bir elin parmaklarını geçmiyor tabi. Çok kararsız kaldığımızda annenle ikimiz ortak bir karar veremiyoruz genellikle. Birimizin sazı alıp bir tercih yapması gereken ana kadar diğeri sesini çıkarmaz, birimiz karar verdiğinde ise o ana kadar yorum yapmayan o tercihe itiraz eder. Neyse bu girdap bitmeyecek gibi görününce, hem içinde Çocuk Cenneti diye bir bölüm olması hem de çok uzun zamandır Fethiye'ye gitmemiş olduğumuzdan Lykia World adında bir otele yaptırdık rezervasyonumuzu. Haziran sonunda bir terslik olmazsa ayaklarımızı sokarız tuzlu suya. Videolarını sana izlettiğimde beğenmiş görünüyordun. Umarım seversin babacım. Tek tatil ne sana ne bana yetmez biliyorum. Ara ara 3-4 günlüğüne kaçarız bir yerlere.
Bu ay içerisinde Uludağ'a gideceğiz ailece. Aslında senin okul bir program yapmıştı. 3 günlük Uludağ gezisi diye bize tur programını göndermişler. Ama veli söğüşleme programı gibi olduğundan ve sınıfta katılım çok az olduğundan onlarla gitmemeye karar verdik. Şirketten arkadaşlar bir program yapmıştı. Bizde onlarla birlikte Ocak sonunda okullar kapandığı hafta sömestre tatili için kayak yapmaya gideceğiz. Ben bu yaşıma kadar hiç denemedim. Takribi 100 kg ağırlığım ve atletik olmayı yıllar önce bırakmış vücudumla bu saatten sonra zaten beni kızak paklar en fazla. Ama sen sever ve eğlenirsen sana kayak dersi aldırmak istiyorum. Fiziksel aktivitelere yatkınve hareketli bir çocuksun. Yapabilme duygusu da seni çok mutlu ediyor. Eğer denemeye korkmazsan tabi. Bakalım yaşayıp göreceğiz 2 hafta sonra. Bir sömestre tatilini, bir de Şubat 18 de kutlayacağımız doğum günü partini teskere bekleyen asker gibi bekliyorsun. Tatili hallettik. Şimdi Lego Batman temalı doğum günü hazırlığına başlamak lazım. Geçen doğum gününde çok mesai harcamıştık. Ama anladığım kadarıyla değmiş. Parti de parti diyorsun çünkü :)
Evi değiştiremedik ya babacım, değiştirmeyi bırak oturduğumuzdan beri ne bir boya yaptık ne de bir eşya aldık eve. Ya Doruk biraz büyüsün, duvarlara ve koltuklara eziyet etmeyi bıraksın o zaman yenileriz, ya da ev değiştirme durumumuz olursa oraya göre alırız diye diye 9 yıl geçmiş. Sen koltuklara ve duvarlara eziyet etmekten henüz vazgeçmedin, daha geniş ve yeni bir eve geçme hayalimiz de uzak tepelerin arkasında olduğu için bu hafta sonu annenin halılarda revizyon talebini oy birliği ile kabul edip ufak çaplı bir revizyona giriştik. Bir kaç renk değişik modelde halı geldi. Bil bakalım sen hangisini daha çok beğendin. Pembe tabi ki :) Evet evet sorma, eve pembe halı da aldık. Koltuk vardı pembe, halıyı da aldık. Şahdık şahbaz olduk.
Okulun eve çok ödev vermiyor Doruk. Arada sırada hafta içi ödevler gelse de genellikle hafta sonları 4-5 yapraklık ödevlerin oluyor. Doğru düzgün konsantre olup yaparsan hepsi 15 dakikada bitecek şeyler. Ama sen genelde bütün hafta sonuna yayılmış bir şekilde iki saat gibi bir sürede nazlana nazlana yapıyorsun ödevlerini. Bir de son dakikada haberimiz olan etkinlik ödevleri oluyor. İşte Doruğun evde hijyen konulu resimlerini çekip şu tarihte getirin. Aile üyelerinin vesikalık resmini getirin vs gibi. Ya da maille gelen ödevlerin oluyor. Bunlar için de eve yazıcı aldık hafta sonu. Ev artık tam öğrenci evi olmaya başlıyor. Bir de senin ödev için benden yardım istediğinde soruyu çözemediğim gün gelirse yaşlandığımı anlayacağım.
Geçen iki haftanın büyük bölümünde hasta olduğundan okula göndermedik seni. Yılbaşından sonraki iki gün okula giderken iyi ayak diredin. Yumuşak geçiş yapmaya çalıştık biz de. Toto yatmaya alışmış neticede.
Saat 9 gibi yarın seramik kursun olduğundan nispeten daha az nazlanarak uyudun. O kadar yoruluyorsun ki kafayı yastığa koyduktan bir kaç dakika sonra uykuya dalıyorsun bugünlerde. Geçen hafta Ebru sanatını icra etmeye başlamışsınız. Aslında kursun adı da Seramik ve Ebru zaten ama Ebruya 2 ay sonra başladınız. Öğretmenin Banu hanım resimlerini göndermiş telefonuma. Çok sevimli görünüyorsun. Çok da sevmişsin. Dün yaptığın iki çalışmayı getirdik eve. Ben de çok beğendim. Hatta birini senin ilk ebru çalışman olarak çerçeveletelim evin duvarına asalım dedim. Gerçekten de duvara asılacak gibi olmuş. Ama sonra bekleyelim dedik. Bu pazartesi lale yapmayı da öğrenecekmişsin. Çalışmalardan en güzel olanı seçer çerçeveletiriz.
Sevdiğin bir iki arkadaşın Drama kursuna gittiği için epeydir Drama dersleri almak istiyorsun. Normal müfredatta da var aslında. Ama Drama kursu için Seramik'ten bile vazgeçebileceğini söyleyince, seramiği ne kadar sevdiğini bildiğim için ikisine de göndermeye karar verdim. İkinci dönem başladığında Drama derslerine de başlayacaksın. Bir ara aikido veya jimnastiğe de yazdırmak istedim seni. Enerjini at bedenini terbiye et diye. Aikidoyu sen istemedin. Hatta Derin ablanı karate yaparken izlemeye gittik. İzlerken bile keyif almadın. Jimnastiği de ben istemedim. Hem gidenler genelde kız çocukları hem de bize uzak. Bir hafta sonumuz var. Onu da seni oradan oraya koşturarak harcamak istemedim. Bakarız bir yıl daha geçsin de. Belki Galatasaray futbol okuluna gideriz bu yaz. Denemek lazım.
Bu arada ara değerlendirme raporunu okudum internetten. Okulun veli iletişim portalı var. Oraya koymuşlar. Genellikle senden beklenen düzeyde tüm kriterler. Veli toplantısında da öğretmeninin altını çizdiği bir iki konu hariç. Benim tarihe not düşmek istediğim bir konu var sadece. Öz bakım ve hijyen :) Bu konuda hep beraber sınıfta kaldık babacım. Çok pis çocuksun vesselam. Biraz bu işe eğilmek lazım. Kötü mü örnek olduk sana bilmiyorum ki. Dün yaşadığım iki olayı anlatayım sana sen de gül. Eve dönerken baktım arabada parmağını burnuna sokup kıymetli maden arayışına girmişsin. Babacım yapma hoş bir şey değil bu dedim. "Merak etme baba öğretmenim bakmadığı zaman yapıyorum" dedin. Bir diğeri de dün evde Playstation oynarken bir saat arayla altına iki kez çişini kaçırdın. Olur böyle şeyler babacım ama sık sık tuvalete gidersen belki kaçırmazsın altına dedik. Cevabın şu oldu: "Hayır baba. Benim çişim yok. Hastalık geçmiş olabilir belki. Hastalıktan kaçıyo çiş" :) Dün çok güldüğüm son şeyide yazıp yazıyı bitireyim. Eve dönerken okulda çok şey öğrendiğimizden bahsediyorduk. Sen de bana "baba ben okulda yüzgeçlerin kullandığı patelleri bile öğrendim bugün biliyor musun?" dedin. Bir süre sonra yüzgeçin dalgıç patelin palet olduğunu anlayabildik tabi. Çok güzel öğrenmişsin babacım. Böyle devam :) Seni çok seviyorum.
Yorumlar