Bebek sahibi olmak. İlk kez denemeye karar verdiğimizde yıl 2005'ti. Hem bu pizza siparişi gibi değil ki 30 dk'da kapıda olsun. Bir süre sonra olur dedik. Ama olmadı. Kuyruklu küçük üregen aylar geçmesine rağmen buluşma noktasına gelmemişti. Bu gecikmeden dolayı ikimizde, özellikle Suzan stres yüklenmeye başlamıştı ki doktora gittik. Beklemediğimiz bir sonuçla karşılaştık. Buluşma noktasındaki tüm yollar yoğun akıcıydı. Sonuç : Ne yazık ki Laperoskopi. Suzişimdeki Sol over kistin temizlenmesi gerekiyordu. İçinde çikolata kelimesi geçen başka hiçbir şey Suzan'ı bu kadar mutsuz edemezdi belki ama olan olmuştu.
Her ne kadar basit bir operasyon olduğu söylense de; hayatımın anlamının bıçak altına yatması ve ameliyathane önünde iyi olduğuna dair bir haber beklemek yaşadığım en zor tecrübelerden biriydi. Çok şükür ki o iyiydi. Her şeyden önemlisi de onun iyi olmasıydı.
3 aylık bir bekleyişten sonra tekrar bebeğimizle buluşmayı denedik. Milano tatilimizden önce doktorumuz minik bebeğimizin yolda olduğunu, 1.5 aylık yol katettiğini söylediğinde ikimizde çok mutlu olmuştuk; Ta ki tatil öncesi kontrolde kalp atışlarını duymaya gittiğimiz gün, gözyaşları ile muayenehaneyi terkettiğimiz ana kadar. Minik bebeğimizin Dünya için yeterince güçlü olmadığını söylemişti doktor. Doğal seleksiyon diyerek hafifletmeye çalışmıştı ağrımızı.
Anne ve baba olmaya karar vermemizin üzerinden 2 yıldan fazla süre geçmişti. Sorunlar yumağı ile başa çıkmak artık yorucu ve yıpratıcı olmaya başlamıştı. Yeni endişeler doğmaya, biri diğerini beslemeye başlamıştı ki, denediğimiz onlarca doktordan biri klasik yöntemlerin bizim gibi hikayeleri olan çiftlerde zaman kaybına neden olduğunu söyleyerek mikro-enjeksiyonu denememizi tavsiye etti. Bilinen adı ile tüp bebek.
26 Mayıs 2008 Doruğun hikayesinin başladığı gündü. Suzan'ın da doğum günü.....
Yorumlar