Başlamak en zoru sanırım. Nereden başlamalıyım dedim kendi kendime. Her zaman ilk aklımıza gelenin yapabileceğimiz en iyi şey olduğunu düşünürüm. O yüzden ilk aklıma gelen şeyden başlamaya karar verdim.
"O"nunla tanıştığım yerden. Hayatımın başladığı günden...
Burası İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsü. O bahsettiğim Devlet Dairesi. Ben İzmit'te büyüyüp 1993 yılında gelmiştim buraya, "O" Tekirdağ'da büyüyüp 1994 yılında gelmişti. İkimiz de Endüstri Mühendisi olmaya çalışıyorduk.
Üniversite tercihlerinde bir üst tercihim İTÜ Uçak Mühendisliğini 0,2 puanla kaçırıp buraya geldiğime üzülmüştüm oysa ki. Aslında sevinmem gerekiyormuş. Hayat çok ilginç.
2 yıldan uzun bir süre birbirimizden habersizdik o koridorlarda. İlk önce sesini duydum. Sonra aşık oldum. O sıralarda dağılmakta olan öğrencilik kariyerim nedeniyle alt sınıfın derslerine girmek zorundaydım. İlk göz göze geldiğimiz an da o derste oldu.
Sınıfta ders başlamış ben her zamanki gibi geç kalmıştım. Sınıfta masada tek başına oturan sadece "O" vardı. Dedim ya hayat çok ilginç.
"-Yanına oturabilir miyim ?"
"-Tabi"
"-Çok güzel not almışsın. Sakıncası yoksa fotokopilerini alabilir miyim dersten sonra ?"
"-Olur."
:)
İlk temas ve ikili müzakere o gün başladı. Sonraki bir hafta artık birbirimizi farkediyorduk koridorlarda. "O"na tadını hiç sevmediğim Ülker Albeni çikolata vermiştim pırlanta verir edasıyla. Adındaki ince mesajla söyleyemediklemi mi anlatmaya çalışmıştım şimdi hatırlayamıyorum. :)
Küçük jestler ve utangaç gülücüklerle geçen bir haftadan sonra İstiklal Caddesindeki bir barda birer bira içmeye davet etmiştim "O"'nu. Ve o akşam itiraf etmiştik birbirimize aşık olduğumuzu.
"27.03.1996"
Yorumlar