Babacım sana PlayStation aldım. Henüz arkadaş çevresi edinmek için çok küçüksün. Akşamları biz gelene kadar bütün gün nanni ile evdesin. Havalar soğuduğu için dışarı gezmeye de çıkamıyorsun artık. Evde sıkılma diye Erşan abine Kanada'dan PS3 sipariş ettim. Gelince kurup oyunu açtım sana. Ama dönüp yüzüne bile bakmadın. Sanırım doğru oyuncak seçmede çok başarılı değilim. Ve hatalarımın bedelini kendim çekiyorum. Eee o kadar fedakarlık da yapalım değil mi ? Verdiğimiz para boşa gitmesin diye kendimi cezalandırıp sen uyuduktan sonra bütün gece PS3 le ben oynuyorum. :))
Bu işin şakası. Annene de böyle söyledim, belki yırtarız diye. Ama yemedi. Olsun. Her erkeğin yemek yemek ve barınmak kadar doğal ve öncelikli ihtiyacı PlayStation. Uzun zamandır türlü şirinliklerle hediye olarak almayı beklesem de, annene "doğum günümde bana PlayStation alsana" demek içimden gelmedi. O acıyıp alır bir gün diye bekledim ama acımadı :))
Neyse Kanada'dan ucuza alma fırsatını bulunca kaçırmadım tabi :) Hiç de pişman değilim. Bugün olsa yine yaparım. Annenin evde Barbie bebekleri olduğunu bilmiyorsun şimdi. İlerde vericem onları sana yol saçını başını diye. Koca koca kadınlar barbie bebeklerle oynasın, renkli winx defterleri alsın, arkası tüylü kalemler kullansın sorun yok ama biz PlayStationla oynayınca koca adama bak oyun oynuyor desinler. Adalet mi şimdi bu ?
Yaşasın erkek dayanışması diyor, konuyu anneni daha fazla sinirlendirmeden burada kapatıyorum.
Yorumlar