Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Merry Christmas

Merhaba Doruk. Gündemden fırsat bulup iki satır yazayım dedim. Yılın son günlerini yaşıyoruz. Yabancıların yeni yıl kutlamaları dün başladı bile. Tam bir hafta sonra bugün hep birlikte yeni bir yılı geride bırakmış olacağız. Bir sürü yılı birlikte bitirelim ailece, yıl müptelası olalım. Mutlu, huzurlu, ve tabii ki sağlıklı olalım inşallah. Genelde annen her yıl, yılın son günlerinde evi süslerdi. Bu yıl henüz o işe girişmedik. Üşeniyor her halde, akşam seninle süsleri zuladan çıkaralım, ağacı birlikte süsleyelim. Bu yıl ihale bize kalsın.  Yılbaşı gecesi nerede ne yaparız onu da konuşmadık. Senden önceki hayatımızda, enerjimizin de bugünkünden yüksek olduğu genç dönemlerimizde alemlere akar sabaha kadar içer eğlenirdik. Şimdi seni bahane ederek "Dorukla dışarı çıkamayız abi" diyoruz ama senden ziyade o patırtıyı ve hareketi kaldıracak enerjimiz yok. Eskilerin deyimiyle pijama terlik televizyon üçgeninde evde geçirebiliriz o geceyi. Rakamları da öğrendin ya artık ...

Kış oslun. Yaz olsun. Ama hemen olsun.

Merhaba fındık kurdum. Kış iyiden iyiye kendini göstermeye başladı. Hava buz gibi şu an. Sen mevsimlerle ilgili gelgitler yaşıyorsun. Zaman zaman yaz tatili, deniz kum aklına geldiğinde, en sevdiğin mevsim yaz oluyor. Kışı hiç sevmez oluyorsun. Sonra başka bir an kardan adam yapıp kartopu oynadığın resimlerini görünce keşke çok kış olsa kar yağsa diyorsun. Çok anlık değişiyor isteklerin. Yaz tatiline, deniz ve kuma daha en az 5-6 ay var dediğimde hazırda bekleyen gözyaşların iki yanağından süzülmeye başlarken, " Ama baba yaaa, 5 ay çok uzun. Ben hemen gitmek istiyorum." diyorsun.  Bu aralar yine erken rezervasyon dönemi. Sana nereye gitmek istersin yazın dedim. Korsan gemili kaydırakları olan yere dedin. Güral Tekirovayı istiyorsun ama babacım çok pahalı orası. Çok tatil yapmak için seneye daha makul bir yer bulmamız lazım. Oraya gidersek tatil bütçemizin tamamı biter. Bir iki yer beğendik annenle. Bu hafta yaz için planımızı da yaparız.  Artık sitede ikinci arabal...

Çalar Saat

Dünyanın en güzel ilk 3 şeyi nedir deseler herkes birine sabah uykusu der Doruk. Tarifi mümkün değil o gözlerin yarı açık yarı kapalı olduğu gerine gerine uyuma halinin. Senin uykuya düşkünlüğünü anlatıyorum arada sırada zaten. Çocuklar uykuda büyür derler. Biz de memnunuz uyku düzeninden. Okul başladığından beri de her gece saat 21:30'da yatağa girmiş olmana çaba gösteriyoruz. Bin türlü itirazla baş edebilmeyi öğrendik bu arada. Sen de haklısın. Saat 7 de eve gelen anne-babanla vakit geçirmek istiyorsun. Eve gel dökün, giyin yemek ye derken bizimle oyun oynayacak hepi topu maksimum 2 saatin kalıyor. Doğal olarak yetmiyor bu zaman sana. Bunun farkında olduğumuz için uzun zamandır sadece kendimize ayırabildiğimiz zamanımız yok denecek kadar az. Her anı seninle ve senin isteklerinle harcamaya çalışıyoruz. Oyun oynuyoruz seninle. Çocuğunla yapabileceğin en iyi şey oyun oynamak çünkü. Bak iyi bir yazı konusu geldi aklıma. Bu hafta sana rutin bir hafta içi günümüz nasıl geçiyor ...

SEASON 01 EPISODE 03 : AVRUPA KOLEJİ

Okul serüvenini yazmak istesem sadece bu uzun makaleler değil koskoca bir bloğa ihtiyacımız olurdu Doruk. Hayatımızın yarısı okul uzun zamandır. Ki sen daha 5 yaşında okul konusundan bıkmış durumdasın. Yenilikçi pedagogların çoğu da buna vurgu yapıyorlar. " Bırakın şu çocuklar çocukluğunu  yaşasın" diyorlar. Ama nasıl bırakalım kardeşim çocukluk bile eski çocukluk değil ki. Bir kere çok hızlısınız, algınız ve hayal gücünüz çok geniş. Dört duvar arasında besleyemeyiz ki duyargalarını. Mecburuz bir nevi okula. Bir sürü uyaran var orada. Ve işi bilen eğitimcilere emanet ediyoruz seni. Ayrıca yaşıtlarınla öğrenebileceklerini sana biz ne kadar verebiliriz. Sadece anne-baba-anneanne üçgeninde gelişimine ne derece yön verebiliriz. Yani akademisyen olup nasihat vermek kolay. Uygulamada dünya değişiyor. Biz de dengeyi kurmaya çalıştık hep. Seni tüm imkanlarla beslemeye çalıştık. Ama çocuk olduğunu da unutmadık. Zaman gösterecek tabi sonuçlarını ama bana mutlu bir çocuk olarak büyüd...

Yarışçı-2

Günaydın tosbağa. Yine bir pazartesi. Son bir haftadır buraya not almıyor oluşum yine günlüğümüzü ihmal ettiğim anlamına gelmiyor. İşler inanılmaz yoğunlaştı. Hani şikayet edip duruyordum ya zaman hiç bir şeye yetmiyor diye. İşler bu kadar yoğun değildi o zamanlar. Ona rağmen bir gün yetmiyordu. Şimdi şikayet etmeye bile vakit yok. İş yerinde sorunlar vardı son bir yıldır. Şirketin para problemleri yüzünden satacak ürün getirmekte zaman zaman sorunlar yaşıyorduk. Hali ile işler yoğun değildi. Son 1-2 haftadır resmen kürek mahkumu gibi çalışıyorum. Özlemişim bu tempoyu gerçi. İş'te zaman daha çabuk geçiyor böyle. Bu yoğunluk yüzünden zaman bulamıyorum aslında yazmaya. Yazacak bir sürü şey var yine. Mesela okul serimizin üçüncü halkasını yazmam lazım ilk olarak. Ama önce sıcağı sıcağına bu yarışçı serimize devam edelim. Arabalara ilgin olduğunu büyüyünce yarışçı olmak istediğini söylemiştim. Biz de bu açlığını besliyoruz sürekli. En favori oyuncakların arabalar ve evim...