Zaman bizimle dalga geçer gibi çaktırmadan, hızlı hızlı akmaya devam ediyor babacım. Yakalamak ne mümkün. Para biriktirmeyi hiç beceremedim ama zaman satın alabileceğimiz bir dünya olsaydı yemez içmez para biriktirirdim :) Bir yıl daha geçti ve sen şu anda ikinci sınıf mezunu bir genç adamsın :)
Sen okulda bir sürü şey öğrendin bu yıl. Biz de anne babalık konusunda bir çok şey öğreniyoruz seninle birlikte. Nasıl ki senin çözemediğin sorular, anlayamadığın konular olduysa, bizim de içinden çıkamadığımız durumlar baş edemediğimiz sorunlar oldu bu süreçte. Ama sana da her zaman dediğim gibi, yapamıyorum diyip vaz geçmektense denemeye devam etmeliyiz. Ediyoruz da. Bu yıl gerçekten zor bir yıl oldu hepimiz için. Artık karakterin iyice şekilleniyor. Bazı trenleri kaçırdığımızı fark edip müdehale etmek istediğimizde, zaman zaman çatıştık seninle. Toparlarız ama babacığım. Sen harika bir çocuksun.
Okulunuz diğer okullardan bir hafta erken açıldığı için kapanışı da bir hafta erken oldu. Kapanmadan önce o yıl neler öğrendiğini bize anlatabilmen için portfolyo sunumu yaptın. Kendine bir dosya hazırlamışsın. Öğrentmenin, annen ve benim olduğum sınıfta bize sunum yaptın. Öz güveni yüksek çocuklarsınız. Kendi çocukluğumu düşünüyorum da iki kelimeyi bir araya getirebilir miydim heyecandan bilemiyorum. Sunum için zaman biraz kısaydı. O kısa zamana sığdırmaya çalıştın bildiklerini. Ardından okulda yaz şenliği için kurulan panayırda takıldık birlikte. Avrupa paralarınızla alışveriş yaptınız, oyun oynadınız. Arada Pelin'le seni yakalyıp resminizi çektim. Bu kıza bayılıyorsun. Pelinden bahsettiğin zamanlar nadiren utanıp yanaklarının kızardığı anlardandır. Çok da tatlı bir kız. İyi anlaşıyorsunuz.
Cuma günü karne töreninizin olacağına dair yazı gelince annen de ben de o gün işten izin aldık. Bu karne töreninde sınıfta ve yanında olacağımız son seneymiş. 3ncü sınıftan sonra anne babaları sınıfa almıyorlarmış :( Zaten kaçırmazdık bunu.
Senden çok biz heyecanlıydık sanırım. Tatili iple çeker gibi bir havan olduğunu söyleyemem. Okulda da mutlusun sanırım. Anne-baba olunca zamanın sürekli plan yapmakla geçiyor. Biz de karneden sonra tatili nasıl geçireceğin ile ilgili plan yapmaya uzun zaman önce başlamıştık zaten. Neyse şimdi o kısmına girmeyeyim.
Karne günü neredeyse her zaman ki saatte uyanıp hızlıca hazırlandık. Annen oruç tuttuğu için biraz daha uyuması için onu evde bırakıp okula geldik. Zaten son gün ders falan yok, zamanınız oyun ve eğlenceyle geçecekti. Her zaman ki uğrak yerimiz olan kantine uğrayıp tost ve caprisun'ımızı mideye indirip sınıfa çıktık. Ben de tören saati ile ilgili bilgi alıp anneni almaya eve gittim. Saat 11:30 gibi başlayacakmış.
Aslında ikinci sınıflarda da ebeveynleri sınıfa almayacaklarmış ama siz bir ay kadar bir süredir karne günü anne babalara gösteri yapmak için bir hazırlık içerisindeymişsiniz. Öğretmenleriniz de okul yönetiminden rica etmişler çocukları üzmeyelim ailelerine gösteri yapmak istiyorlar demişler. bu yüzden bu yıl karne törenini izleye biliyormuşuz. Bu haberi alınca bizde beklenti büyüdü tabi :)
Anneni de alıp saat 11:30 da okula geldik. Tüm öğrenciler bahçede toplanmıştı. Önce istiklal marşı, sonra dereceye giren öğrencilerin plaketlerinin verilmesi, müdürün sıkıcı konuşması derken klasik yıl sonu merasimi bitti ve sınıflara çıktık. Sınıfın içi ana-baba günüydü :) Önce kızlar başladı gösterisine, dans, şarkı ve jimnastik gösterisinden oluşan hayli uzun bir şov izledik. Ardından da siz çıktınız. GamGam style performansınız güne damga vurdu diyebilirim. Hani diyorlar ya erkekler Mars'tan kadınlar Venüs'ten diye. Haksız sayılmazlar.
Gösteriniz bitince sıra karne törenine geldi. Tek tek ismi okunan çocuk karne ve çikolatasını öğretmeninden aldı. Bol bol resim çektik. Seni izleyip şükrettik. İyi ki varsın çocuk dedik. Bİr daha söyleyeyim o halde; İyi ki varsın çocuk. Seni çok seviyoruz.
Karneleri aldıktan sonra okula yakın bir cafeye gittik. Orada sen arkadaşlarınla oynarken biz anne-babalar da yıl sonu dedi kodularımızı yaptık. Ve gelsin üçüncü sınıf artık. Karne hediyesini sonra yazacağım.
Yorumlar