Doruk ben kendi küçüklüğümü hatırlamıyorum. Küçük kareler kalmış aklımda sadece. Ciddi bir hafıza problemim var zaten. Bu bloğu, ya da senin dijital günlüğünü yazmaya başlamamın öncelikli sebebi de yaşadıklarımı daha iyi hatırlayabilmekti zaten. Bebekliğimi, yaşadıklarımı, o zamanki dünyayı daha detaylı hatırlayabilmeyi çok isterdim. Silinmez kalırsa, ben de üşenmeden yazmaya devam edersem en azından sen hatırlayamasanda bebekliğini ve o dönemi bu yazılarla tekrar yaşar gibi yapabilirsin. Aklımda kalan kısa anılarda küçüklüğüm, bu günün çocuklarına göre daha sade ve mütevaziydi. Bizim zamanımızda sanki herşey daha yavaş ve minikti. Beklentiler, mutlu olunası şeyler, hayaller, hatta hayatlar. Tekdüzelikle uyumlu mutluluklar yaşadık biz. Marketten alınan leblebi tozu, birkaç cam bilye, plastik bir topla boş bir bahçe köşesi, TRT1, BMX bisiklet, uçurtma.... Ama o günlerin üzerinden 30 yıl geçti. Hayat her yeni gün o zamanlar hayal bile edemediğimiz bir sürü şey sundu. Herşey hızlandı. H...
Babadan oğula hatıra defteri