Eskiden beri fotoğraf çekmeye meraklı biriydi baban. Bu ilginin kaynağı ise büyükbaban. İyi kadraj yakaladığımda, yada çektiğim bir resim çevredekilerce beğenilince "Fotoğrafçı bir babanın oğlu olarak dünyaya geldim" derdim. Büyükbaban daha dijital makinalar hayellerde bile yer almazken deklanşöre basanlardandı. Ben hiç bir zaman miras kalan bu ilgiyi yarı-profesyonellik seviyesine taşıyamadım. Dijitalle başlayan kolleksiyonumuzda senden önceki döneme ait 18.000 civarında resim var.
Bu sürede bir sürü makinayı emekli ettik annenle. Son olarak emektar Sony M2'miz le çekiyorduk senin resimlerini. Birde HD video kamerası aldım hatıraların ilerde teknolojik açıdan eskimesin diye. Videodan yana bir sıkıntımız yok şimdilik, ama senin gibi bakmaya kıyamadığımız bir meleğimiz olunca onu saklayacak resimlerin daha kaliteli olmasını istedim. Aynı zamanda eskiden beri aklımda olan fotoğrafçılık fidanını sayende filizlendirebilirim belki dedim. Erşan abine Kanada'dan sipariş ettik makinanı. Gelir gelmez kurcalamaya, üzerinde çekim deneyleri yapmaya başladık :) Makinanın ve resimlerin hakkını vermek için fotoğrafçılık kursuna yazıldım. Sinan dayın da gelecek kursa. 3 aya kalmaz biraz daha güzel resimler yakalamaya başlarız umarım. Bunlar yeni makinamızla ilk resimlerin... Belki sen de fotoğrafçı bir babanın oğlu olarak dünyaya gelmişsindir... Kim bilir....
Tarihten gelen not2 : En alt resimdeki senin büyük deden. Yani benim dedem. Adı İzettin'di. Hayata gözlerini açtığında onunla da tanışmıştın. O 82 sen 1 yaşındaydınız. Dedemi 2011 de kaybettik. Huzurla uyusun.
Yorumlar