"Aman sakın çocuğu kucağa alıştırmayın. Kucakta uyutmayın. Şimdi küçük, büyüyünce zor olur." Genellikle verilen nasihat bu yöndeydi. Birçok web kaynağında da aynı paralelde yazılar okuyordum. Doruk gelene kadar bende böyle düşünmeye başlamıştım. Sonra durum değişti. Ne kadar doğru yaptım bilmiyorum. Her fırsatta kucağıma aldım. Her fırsatta sarılarak uyuttum. O inanılmaz güzel kokan minik bir melek gibiydi. Kollarımda kafasını arkaya atarak, omuzumda yana yatırarak uyuduğu zaman içim eriyordu. Bir daha süt bebeği olmayacak ki hem. Bu hali, ilerde istesemde geri gelmeyecek ki. Neden kaçırayım? Neden ağlatayım? Neden kendimi tutayım? Tutmadım neticede :) Kucak bebeği bizimki.
Önceleri sevdiğim şarkıları söylüyordum kucakta gezerken. Onun da sevdiğini varsayarak :) Sonra verdiği tepkilerle küçük bir playlistimiz oldu. Kucağımda hafif huysuz olduğu bir gün TV'deki bir reklam şarkısı ile kendinden geçti. Neden bilmem bayılmıştı şarkıya. O günlerde izleyenlerin nefret ettiği bir reklam kurabiyenin favori ninnisi oldu. Döne döne söylediğim sekiz dörtlükle uyuya kalıyordu. Hala zaman zaman işe yarar. Söylemeye başladığımda gülümsüyor. Yiyyooss içiyyosss adiyoss kurabiyem :)
Yorumlar