Ana içeriğe atla

Ucundan Accık

Ülkemizde sünnet bir erkek çocuğunun erkekliğe ilk adımı  olarak görülüyor. Askerliğe kadar verilecek ilk ataerkil sınav bu. Nedir kaynağı diye araştırınca kafan iyice bulanıyor. Dinen müslümanların kitaptan kaynaklanan bir zorunluluğu yok. İnanışa göre peygamberin sünnetli doğduğu kabul ediliyor. Ne zamandır uygulandığı da belli değil. Bazılarına göre Yahudilikten İslama geçen arap topluluklarının kazandırdığı bir gelenek. 
Bu kanıksanmış gelenek artık sorgulanmadan uygulanan bir şartlı reflekse dönüşmüş durumda. Belli bir yaşa gelince tüm erkek çocuklarını çükünün ucu kesiliyor. Bunu tartışmak ve sorgulamak çok yorucu olacağı için senin adına 2 gram etinin kavgasını yapmak istesem de yapamadım miniğim. Aslında doğrusu-yalnışı konusunda emin olamadığım için sorumluluk almadım demek daha doğru olurdu. Tıbben bir çok faydasının olduğu da söyleniyor. En önemlisi sünnete toplumun bakışı alternatif bir düşünceye yer vermeyecek derecede katı. 

Elimden bu konuda fazlaca birşey gelmediği için en azından durumu senin ve kendim adına nasıl kabul edilebilir seviyelerle geçiştirebileceğimi düşündüm. Bizim zamanımızda bu işi evde iki erkek çocuk varsa ikisini de aynı anda aradan çıkarmak için uygun bir yaş kombinasyonunu bekleyip yaparlardı. Olgun amcanı beklediğimiz için ben hafif ergin sayılacak bir yaşta sünnet oldum. Çok keyifli bir tecrübe sayılmazdı. Fenni Sünnetçiliğin bu konuda egemen meslek olduğu dönemlerdi. Düğün dernek olur, süslü elbiseler giyilir, pilav ve tatlılar yapılır, dönemin favori göbek atma parçaları eşliğinde tepinilir, herkes gelir pipine bakar, para yada altın takar, bugün sünnet yarın deniz yapılırdı.   

En azından, işin bu konu komşuya göstere göstere panayır havasında gerçekleştirilen tiatral bölümünü pas geçmek gerek diye düşündüm. Annen hala ilerde sana sünnet düğünü yapacağını idda ediyor. :) 

Yeni avrupai gelenek artık eski meslek erbaplarını oyunun dışına itmek üzere. Sünnetler hastanelerde ve çok küçük yaşlarda yapılabiliyor. Biz de hem bu operasyon esnasında acı çekmemen, onun da ötesinde olayın travmatik boyutundan etkilenmemen için seni erkenden sünnet ettirmeye karar verdik. Doktorumuz da bizi bu konuda cesaretlendirince planlamaya başladık. 38 günlükken sünnet oldun.


Yusuf enişten yaptı sünnetini. Sülalede diğer bebeklerin de sünnetini o yapmıştı. Kendisi sağlıkçı. Suzan'ın anneannesinin evinde küçük bir dikdörtgen masa üzerinde olup bitiverdi herşey. Annen bana göre daha gelenekçi. Büyüdüğünde anlayacaksın zaten. O yüzden sünnet kıyafeti ve diğer klişelerin bir kaçından kaçamadık. Ama itiraf etmem lazım bu klişelere karşı olsamda o elbiseler içinde çok sevimli göründüğünü kabul ediyorum. 

Annen iğne olmana bile dayanamazken sünneti izlemesi mucize olurdu. Orada bayılıp kalmasın diye onu dışarı çıkardık. Sinan dayında fotoğraf makinası, bende video kamera bütün operasyonu kayda aldık. İlerde istersen haberin ve onayın olmadan sana neler yaptığımızı izleyip bol bol sayabilirsin :)


Nazar değmesin çok usluydun her zamanki gibi. Bizi hiç üzmedin. Seni çok seviyoruz. Sadece iğneden kaynaklanan küçük bir sızı ıslattı gözlerini. Sonra uyuşturucunun etkisi ile uyuya kaldın zaten. Bu arada iki usta el bütün işi bitirdi. Sarıp sarmaladılar. Biz çişini yapınca kıyameti koparırsın sandık. Beklediğimiz gibi olmadı. Yalnız bir kez ağladın. Dikiş yerlerini bezinden koruyacak bir kutu bakındık o ara. Sünnete özel satılan iç çamaşırları çok büyüktü. Pratik Türk insanı Coca Cola kutu bardağın dibini kesip ters çevirmekte buldu çareyi :) Altını değiştirmek için bezini açtığımızda manzarayı görünce aklımız çıktı. Kıpkırmızı olmuştu her yer. Eyvah oğlumuz kan işemiş diye feryadı basacakken, onun çişten dolayı boyasını salan Coca Cola bardağı olduğunu görmüştük :))

Artık askerliği de tamamlarsan kız istemeye gidebiliriz. :)


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Elmyra Duff

Uzun zamandır bir köpeğimiz olsun istiyorum ben. Her fırsatta söylerim annene. Annen köpeklerden çekinir. Köpeklerden hoşlanmaz diyemem sadece uzaktan sevmeyi tercih eder. Yanlarına sokulmaz, hatta bir köpek ona doğru yaklaşırsa genelde kaçacak delik arar. Bu yüzden köpek besleme sevdası bahçeli bir evimiz olana kadar rafa kaldırılmıştı. Ortaköy'de oturduğumuz zamanlarda kendimize ait bir kedimiz olmuştu. Mısırdı adı. Ona bakıp büyütmek bile ciddi sorumluluk istiyordu.Sonra anneannene devrettik o sorumluluğu. Kendimize zor bakıyorduk o zamanlar. :) Hayvan sevgisinin çocuk gelişiminde çok önemli bir rolü olduğu, evde evcil bir hayvan ile birlikte büyümenin çok olumlu katkıları oluğunu duyuyoruz, okuyoruz. Ama hali hazırda apartman dairesinde yaşarken, hakkını vererek evcil bir hayvanı sahiplenmeye hazır olmadığımızı ben de kabul ediyorum artık. Bahçeli bir eve geçersek ilerde ilk işim bir köpek almak olacak ama. Çünkü sen de benim gibi bayılıyorsun köpeklere. Şimdiye kadar tatsız b...

İlk Karşılaşma

B u notları tutmak için geç kalmışım belli ki. Hamileliğin öncesi ve sonrasıyla 15 aylık bir zamanı, birkaç nota sığdırmak tahmin ettiğimden de zor oluyor. İlk aklıma geldiğinde bu işe başlasaydım daha iyi olurdu belki. En azından bir yerlere not almalıymışım. Doğuma kadar birbirimizle, doğum sonrası Doruk'la o kadar meşguldük ki bir günlük tutmaya ya da herhangi bir hobiye ayıracak zaman ne yazık ki hiç olmadı. Son yazıda kaldığım yer hamileliğin sekizinci ayıydı. Evde hazırlıklar tamamlanmış, sona yaklaşan hamileliğin hediyesini beklemeye başlamıştık. Zaman azaldıkça heyecanımız da artıyordu. Son trimester de rutin kontrollerin aralığı 15 güne inmişti. Bizim de doğumu yapacağımız hastaneye karar verme zamanımız gelmişti. Aslında iki alternatifimiz vardı. Ya John Hopkins ya da Tekirdağ Devlet Hastanesi. Çok alakasız göründüğünü biliyorum. İlk tercihimiz Suzan'ın laperoskopi ameliyatını yaptırdığımız modern bir hastane olan John Hopkins'ti. Ancak Doğum Tekirdağ Devlet Hast...

Iyiligi Kalbınden Tasan Kuzu

Yepyeni bir yılın günlerini birlikte tüketmeye başladık bile oğlum. Çok şükür. Özellikle bu yılbaşı eğlenceli ve huzurlu geçti. Bir yılbaşı gecesine yakışır biçimde kar yağdı. Ben zaten yarım gün için işe gitmeyi manasız bulanlardanım. Kar da gitmeme izin vermeyince Perşembe'den Pazara 4 günlük bir yeni yıl tatilimiz oldu.  Yılın son günü neredeyse tüm gün dışarıda karla oynadık. En sevdiğin şeylerden biri. Evde "Bu sene mutlaka gideriz" diye her zaman tam takım kayak kıyafetleri bulunduruyoruz :) Kar topu oynamaya çıkarken kayak kıyafetlerimizi giydik. Üşüme ıslanma riskini azalttık böylece. Bütün çocuklar bahçedeydi. Kimi kartopu oynuyor, kimi kardan adam yapıyordu. Biz ve bir kaç kişilik proje ekibi ise iglo yapmaya karar verdik. Kamyonunun kasasında kiremit haline getirdiğimiz karlar ile igloyu inşa etmeye çalıştık. Ama tahmin ettiğimizden daha zor ve uzun sürecek bir uğraşmış. Sen minecraft evi yapıyoruz diye kendini ve diğer çocukları motive etmeye çalışs...